Ben, şayet bir zaman makinesiyle zamanda seyahat etmek suretiyle geçmişe dönebilseydim, Cumhuriyet’in ilk yıllarına, zaferin ertesi senesine dönmek isterdim. Türk milletini öylesine coşkulu, öylesine şanlı görmek şansına muktedir olmanın sevinci içinde sokakları arşınlar, bayrakları selamlar, memleketimin toprağına bakarak başarmanın, muzaffer olmanın verdiği hafifliği kucaklardım. Milli mücadelenin ve Atamın çelik gibi bir iradesinin zaferinin kemiklerimi ısıtmasına izin verirdim. Öylesine bir zaferdi ki o, çocuk gibi, sokaklarda. İşte bunun tüm tazeliğiyle hissetmek isterdim.